ST. SİMON MANASTIRI TARİHE IŞIK TUTUYOR!

St. Simon Manastırı, efsanesi, eşsiz manzarası ve doğayla iç içe mimarisiyle gelen ziyaretçileri kendine hayran bırakmayı başarıyor.Defne ve Samandağ ilçeleri sınırında bulunan St. Simon Manastırı, tarih severlerin gözlerini kamaştırıyor.Aknehir Mahallesi yakınlarındaki gözlerden ırak bir bölgede yaklaşık 480 rakımlı tepede 6. yüzyılda kurulan St. Simon Manastırı, kentin inanç turizminde önemli bir yer tutuyor.Erken Hristiyanlık hac merkezi olarak kabul edilen ve “Stilitler Tarikatı”nın kurucusu Antakyalı St. Simon tarafından dini eğitimler verilmek üzere kurulan manastır, kente gelenlerin görmeden ayrılmadığı mekanların başında geliyor.Temizlikkonusunda da hassas davranılan alan belli süreler içiresinde görevliler tarafından temizleniyor. Yerleşim birimlerinden Manastıra olan noktaya kadar yaklaşık 6 kilometrelik yolun ise tamamı parke taş ile döşeli.1500 yıllık tarihe sahip St. Simon Manastırı özellikle depremden önce yüzlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyordu. Ancak yaşanan felaket sonrasında kente ziyaret sayısı elbette düştü.St. Simon’un 10 metre yüksekliğindeki taş sütun üzerinde 45 yıl inzivaya çekilerek yaşadığı yer olarak da anılan manastır, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde kilise, vaftizhane, sarnıç ve diğer mimari kalıntıların görülebildiği manastır, etrafını saran rüzgâr gülleri, tarihi kalıntıları ve doğayla özdeşleşen mimarisiyle ziyaretçileri bekliyor.