EMEKÇİNİN YOL ARKADAŞI MEHMET GÜNGÖR

Yakinen takip ettiğim bir gazeteci gözüyle şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Mehmet Güngör’ün hikâyesi, sadece bir sendika başkanının görev hikâyesi değil, emekçinin alın teriyle yazılan onurlu bir mücadele destanıdır.
Çırak olarak başladığı işçilik yolculuğunu, bugün HAK-İŞ Konfederasyonu Hatay İl Başkanı ve Özçelik-İş Sendikası İskenderun Şube Başkanı olarak; kararlı duruşu, toplumsal uyumu ve yapıcı ilişkileriyle sürdürüyor. Onu sahada, direniş çadırında, hastane koridorlarında ya da bir işçinin evinde gördüğünüzde, sendikacılığın gerçek anlamını daha iyi anlıyorsunuz.
Sendikacılık, yalnızca toplu sözleşme masasında hak aramaktan ibaret değildir. Emekçinin yaşamına dokunmak, acısına omuz vermek, sevincine ortak olmak ve insani değerleri her koşulda savunmaktır. Mehmet Güngör’ün sendikacılık anlayışı da işte tam olarak budur.
“Emek en yüce değerdir” ilkesini yalnızca bir slogan değil, mücadelenin omurgası olarak gören Güngör; işçi haklarının yanı sıra toplumsal barış, kurumsal işbirliği ve sosyal diyalog için de önemli adımlar atmaktadır. STK’larla, işverenlerle ve kamu kurumlarıyla kurduğu dengeli ilişkiler, bölgemizde güçlü bir istişare kültürünün oluşmasına katkı sağlamaktadır.
Endüstriyel ilişkilerde izlediği dengeli yaklaşım sayesinde hem emekçinin hakkını koruyan hem de üretim barışını gözeten bir çizgi ortaya koymaktadır. Deprem, yangın gibi felaketlerde ön saflarda yer alması; Kızılay kan bağışı kampanyaları ve engelliler için düzenlediği etkinliklerde gösterdiği çaba, onun sosyal sorumluluk bilincinin en somut göstergesidir.
Ayrıca, bölgedeki eğitim kurumları, sağlık kuruluşları ve işyerleriyle yaptığı özel indirim anlaşmaları sayesinde, üyelerinin ve ailelerinin yaşam kalitesini yükselten somut adımlar atmaktadır. Bu girişimler, sendikanın yalnızca işyerinde değil, günlük yaşamda da emekçinin yanında olduğunun güçlü bir göstergesidir.
İyi bir aile babası olan Güngör’ün sendikacılığı; yalnızca ofislerde değil, sahada, düğünlerde, taziyelerde, fabrikalarda, kısacası hayatın tam içinde, emekçinin yanı başında yürütmektedir.
Din, dil, mezhep, ırk ya da siyasi görüş farkı gözetmeksizin tüm işçilere aynı samimiyetle yaklaşması, Mehmet Güngör’ün en belirgin özelliğidir. Bu kapsayıcı duruş; işyerinde barışı, sendikada kardeşliği, toplumda ise güveni pekiştirmektedir.
Özellikle Yolbulan Metal’de 462 gündür devam eden direnişteki kararlılığı, yalnızca emekçilerin değil, tüm bölgenin vicdanında yer bulmuştur. Toplu sözleşmelerde kazanılan her hak, bir evin sofrasına umut, bir çocuğun geleceğine ışık olmuştur.
Mütevazı ama etkili bir lider olan Mehmet Güngör, “Ben değil, Biz” anlayışını her zaman önde tutmuş; yanında olan ailesine, omuz omuza yürüdüğü ekibine ve yetişmesinde emeği geçen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’a, Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’ye ve bölgemizin değeri Bayram Altun’a duyduğu minnettarlığı her fırsatta dile getirmiştir.
Mehmet Güngör’ün emek dostu duruşu ve kararlı mücadelesi, bölge işçilerine güç ve umut katmaya devam edecektir. Emek ve dayanışma yolunda attığı her adım, yalnızca bugüne değil, yarınlara da ışık tutacaktır.
Başarılarının daim olması dileğiyle Emekçinin başkanı… (GAZETECİ/ YILMAZ AKPINAR)