“BİYOMETRİK KİMLİK SİSTEMİ VERİ SIZINTISINA DAVETİYE ÇIKARABİLİR”

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde 1 Aralık 2025 itibarıyla zorunlu hale getirilecek biyometrik kimlik doğrulama sistemine (BKDS) ilişkin endişelerini dile getirdi. Kara, sistemin veri güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024-2025 eğitim istatistiklerine göre, Türkiye genelinde 3 bin 329 özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde yaklaşık 601 bin kursiyer eğitim alıyor. 11 Temmuz 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle birlikte bu kurumlarda biyometrik kimlik doğrulama sistemi zorunlu hale getirildi. Yeni uygulama, öğrenciler ve eğitim personelinin ders devam takibinin yüz tanıma teknolojisiyle yapılmasını, ayrıca 90 gün geriye dönük görüntü kaydı tutulmasını öngörüyor.Kara, söz konusu düzenlemenin özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin kişisel verilerini riske atabileceğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu.“Biyometrik veriler, özel nitelikli kişisel veriler kapsamında yer alıyor. Bu ölçekte bir verinin toplanması ve depolanması, mevcut altyapıyla büyük güvenlik riskleri doğurabilir. e-Devlet ve SGK gibi kamu sistemlerinde yaşanan veri sızıntıları ortadayken, BKDS benzer bir tehlikeyi beraberinde getirebilir.”

Milletvekili Kara, sistemin 1 Eylül 2025’e kadar tüm kursiyerlerin yüz imzalarının Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM) tarafından alınmasını öngördüğünü hatırlattı. Ancak RAM’ların kapasitesi, teknik destek eksiklikleri ve yüksek maliyetlerin göz ardı edildiğini ifade etti.“601 bin kursiyerin ve binlerce personelin biyometrik verisini toplayacak bu sistemin MEBBİS entegrasyonu, veri şifreleme ve kesintisiz çalışabilirlik açısından test edilmeden zorunlu kılınması eğitim süreçlerinde aksamalara neden olabilir” dedi.Kara, yönetmelik yürürlüğe girmeden önce bağımsız bir denetim süreci işletilmesi, pilot uygulama yapılması ve kurumlara teknik ile mali destek sağlanması gerektiğini vurguladı. Ayrıca KVKK’ya tam uyumlu, bağımsız bir veri izleme mekanizması kurulmadan sistemin devreye alınmasının yeni bir veri sızıntısı riskini artıracağını söyledi.“Eğitimde dijitalleşme önemli ama veri güvenliği olmadan atılan her adım çocuklarımızın ve ailelerinin mahremiyetini tehdit eder” diye konuştu.