YARIM ASIRLIK OYMA SANATÇISI

57 yıldır ahşaba şekil veren ve işleyen oyma sanatçısı Behzat Böke, yaptıkları işin bir tarihi eser niteliğinde olduğunu ifade ederek, bu işin, sabır isteyen bir meslek olduğunu, mesleğini geleceğe aktaracak kişilerin de olmaması kendini üzdüğünü söyledi.İskenderun’da klasik mobilya oymacılığıyla başlayan, birçok ünlünün rölyeflerini, ahşaba işleyip oymacılığı sanata dönüştürerek büyük ün kazanan, uluslararası ödüllere sahip ahşap oyma sanatçısı Behzat Böke, yarım asrı aşan mesleki hayatından kesitleri paylaştı.Geçmişten bugüne taşıdığı ahşap oyma zanaat ve sanatı çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Behzat Böke sanatsal faaliyetlerinin orta derecede gittiğini ifade ederek “Bir takım sergilerle, yeni siparişlerle çalışıyoruz. Ama mobilyacılıkta oymacılık sektörü maalesef istediğimiz yerde değil. Çok kötü durumda. Şu anda can çekişiyor diyebilirim. Altan da hiçbir çırak yetişmiyor, usta yetişmiyor. Biz geçmişten bugüne 25 sene 30 senelik emekli çalışan arkadaşlarımızla bu işi yürütmeye çalışıyoruz. Ben de 57 seneden beri zaten bu işi yapıyorum. Türkiye çapında 5 tane ödül almama rağmen şu anda istediğimiz konumda değiliz. Klasik mobilya gitgide düşüyor” diye konuştu.
İMALAT ÇOK ZOR, ÇIRAĞI YOK
Ahşap oyma sanatçısı Behzat Böke, yaptıkları işin bir mobilya üretimine benzemediğini, uzun bir uğraş, sabır ve en önemlisi aşk gerektiğine dikkat çekerek “Sunta verip de mobilya makinaya verildiği zaman o hazır olan mobilyalar vidasına varana kadar çıkıyor. Ama klasikte öyle bir şansımız yok. Önce resimler geliyor. Bunları ölçülendiriyoruz. Ondan sonra tek tek hepsini çalışıyoruz, birleştiriyoruz. Mobilya haline getirip millete müşteriye sunuyoruz. Ama yaptığımız çalışmalar aşağı yukarı Türkiye’de dizilerin yüzde 80’inde mevcut. Türk dizilerinin yüzde 80’inde görüyoruz. Yaptığımız çalışmaları ama şu anda istediğimiz yerde değiliz. Çırak da yetişmiyor. Ciddi bir emek var. Zaman uzun. İnce ince işleyerek yapıyorsunuz bunu. Her milimini iğne ile kuyu kazar gibi işliyoruz. Bir kütüğü alıyoruz, bir şekil veriyoruz, hayat veriyoruz, can veriyoruz. Eser olarak ölümsüzleştiriyoruz. Şimdi mobilya projenin içine girerse bazı İstanbul firmaları ve yurt dışındaki firmalar ufak da olsa bir iki obje koyup mobilya olarak bizden istendiği zaman bu koltuk, sandalye oluyor veya kanepe oluyor, sehpa oluyor. Bunları gerçekleştiriyoruz. Veyahut da böyle sanatsal çalışmalar oluyor. Bu tarz sanatsal çalışmalar. İnsan figürleri, çeşitli hayvan figürleri, portreler onları yapıyoruz. Çünkü biz geleceğe torunlarımıza veya torunlarına bırakabilecekleri bir eser yapıyoruz. Bir antika eser yapıyoruz” şeklinde konuştu.
BUNLARIN ŞİMDİ TAKLİTLERİ VAR
Piyasalarda el işlemeli oyma gibi gösterilen birçok taklit ürünün bulunduğuna işaret eden Böke ayrıca “Bir iki kalıp çıkardıktan sonra döküm olarak piyasaya sürüyorlar. Üzerine boya yapıldığı zaman da müşteriler ahşap olup olmadığını bilmiyor. Ahşap olduğunu zannediyor. Bunları üretenler, ahşap diye satıyorlar. Müşterilerin çok dikkat etmesi lazım” dedi.