ADNAN ARSLAN HOCA İLE SORU CEVAP

Soru: Sabah Namazı vaktinde kaza namazı kılabilir miyim?
Cevap: Evet,kılabilirsiniz. İkindi namazından sonra,Akşam namazından önce de kaza namazı kılınabilir. Bu üç zamanda nafile namazı kılınmaz. Güneş doğarken, öğlen namazı vakti yaklaşırken ve akşam batarken, bu üç kerahat vaktinde kaza da nafile de kılınmaz.
Soru : İmam cemaate öğlen namazını kıldırıyorken ikinci rekatın secdesinde yetiştim. Ayağa kalkmalarını beklemeli miyim? İmama nerde uymalıyım? Namazı nasıl tamamlamalıyım? Sehiv secdesi gerekir mi?
Cevap : İmam hangi rükündeyse niyet ve iftitah tekbirinden sonra imama uyarsınız. Size, ilk rekatı kaçırdığınız için mesbuk (rekat kaçıran) denir. Niyetten sonra ayakta namaza başlama tekbiri alırsınız ki bu tekbiri ayakta almak şarttır. Sonra imam secdede olduğu için siz de tekbir getirip secdeye varırsınız. Rükusunda yetişemediğiniz için 2. rekatı da kaçırmış olursunuz.
Soru:İmam namaz sonunda selam verince ben henüz salli- barik’i ve duayı tam bitirmemiş oluyorum. O zaman ne yapmalıyım?
Cevap:Salli – barik ve duayı namaz sonunda okumak sünnettir. İmamımız selam vermişse, bizde tahıyyatı okumuşsak selamı geciktirmeyip hemen selam vermeliyiz. Bundan dolayı sehiv secdesi de gerekmez. Zira cemaatin namazda yanlışlık yapması imamı etkilemez ama imamın yanılması, sehiv secdesini gerektiriyorsa bu cemaati de etkiler.Cemaatin “ Et-tahiyyatü “ yü bitirmemişse bile imama uyarak, imamla beraber selam vermesi caizdir.
Soru:Namazda gülmek namazı ve abdesti bozar mı?
Cevap:İbadetlerde ve özellikle namazda aslolan ciddi, samimi ve ihlaslı olmak, Rabbimizin huzurunda huşuyla namazı kılmaktır. Ve kulun, Allah’a (cc) en yakın olduğu secdede, yani alnını ayakları hizasına koyduğu anda huzuru tatmasıdır.
Ama namaz içinde istemeyerek te olsa gülme olursa ;
– Tebessümle gülen yani güldüğünü kendisi bile işitmeyenin namazı da, abdesti de bozulmaz.
– Eğer yanındakiler değil de kendisi duyacak kadar güldüyse, namazı bozulur ama abdesti bozulmaz. Namazını yeniden kılması gerekir.
-Eğer namaz içinde gülmesi yüksek sesle olur ve yanındakiler de işitirse hem namazı ve hem de abdesti bozulur. Yeniden abdestini alır ve namazını iade eder.
Soru : Sefer mesafesi yola çıkan biri 3-5 günlüğüne babasına veya oğluna misafir olsa namazlarını tam mı kılmalıdır?
Cevap : 90 km ve üzeri bir yolculuğa niyet edip sefere çıkan birisi gittiği yerde 15 geceden az kalacaksa, hem yolda hem de gittiği yerde misafir sayılır. Seferilik hükümlerine tabi olur. Örnek; 4 rekatlı farz namazları 2, 3 rekatlı farz ve vacib namazları 3 rekat olarak kılar. Zaman müsait ise Sünnetler aynı kılınır. Değişmez. Babaya, dedeye, oğula veya kızına vs. gitmelerde durum aynıdır. 15 geceden az kalacaksa misafir hükmüne tabidir. Bu yerler ve başka yerlerde 15 geceden fazla kalacağına niyet eden biri mukim olur ve ibadetlerini tam yerine getirir.Erkeğin veya kadının akrabaları fark etmez.Tabelalar km de ölçü değildir. Çünkü onlar şehir merkezine göre yapılmış ölçümlerdir. Halbuki seferiliğin başlangıcı yerleşim yerlerinin bitimiyle başlar. Ve seferilik, kendi evine dönen için evlerin başlamasıyla son bulur.
Soru:İntihar etmenin dinimizdeki hükmü nedir?
Cevap:İntihar etmek büyük günahlardandır ve haramdır. Can (Hayat), Allah Teala’nın kullarına verdiği emanettir. Müslüman, can emanetine sahip çıkmalı ve onu korumalıdır. Aslında hiç bir Müslüman salim akılla normal bir halde intihar etmez. Çok çeşitli sıkıntılar veya ruhi rahatsızlıklar sonucu bu büyük günahı işlemiş olabilir. Dinimize göre kelime-i şehadet getiren her müslümanın cenaze namazını kılmak farz-ı kifayedir. İntihar eden kimse intihar etmeyi helal saymadıkça dinden çıkmış olmaz. Bu sebeple intihar eden kimsenin de cenaze namazı kılınır. Geride kalanlar ise affedilmesi için ona dua ederler.
Soru:Babanın kendisine iyi davranmadığından hatta kalbini kırdığından, eziyet ettiğinden dolayı çocuklarından birini mirastan mahrum bırakmak amacıyla evlatlıktan çıkarması caiz midir?
Cevap:Hayır, caiz değildir. Bir kimsenin mirastan mahrum kalma sebepleri farklıdır. Bunun yanında evlatların baba ve anneye iyi davranmamaları, dinin gerekli gördüğü konularda yardımcı olmamaları, onları incitip, kalplerini kırmaları vb. büyük günahtır. Şüphesiz dinimize göre ebeveynin evlatları üzerinde, evlatların da onlar üzerin de hakları vardır. Her Müslüman üzerine düşen görevi yerine getirmek mecburiyetindedir.Anne/babanın bu sebeplerden dolayı çocuklarını evlatlıktan çıkarmaları ve mirastan mahrum bırakmaları caiz değildir. Bundan dolayı bir kimsenin böyle davranan bir çocuğu için; “vasiyetim olsun, şu çocuğuma, bıraktığım mirastan vermenizi istemiyorum” sözünün hiçbir hükmü yoktur.
Soru:Boy abdesti alıyorken küpelerimi çıkarmam gerekir mi? Küpe için delinen yerler kapanmışsa alınan abdest geçerli midir?
Cevap:Hayır, küpeleri çıkarmak gerekmez. Nasıl ki abdestte yüzüğü oynatarak suyu altına geçirmek mümkünse küpeleri de hareket ettirerek suyu içine geçirmek mümkündür.Bu gerekli ve yeterlidir.
Küpe delikleri takmayınca, kendi kendine kapanırsa yıkamak kafidir. Abdest geçerlidir. Deri bağlayarak kapanmış olan küpe deliklerini boy abdesti ( gusül ) alınca iğne vb. şeylerle delmek doğru değildir.Eğer kir vb.şeylerle kapanmış ise küpe deliklerini bir şekilde suyla ovalayarak delikleri ıslatmak yeterlidir. Vesvese yapmamak gerekir. Bu konuda kalbin mutmain olması yeterlidir.